Salı

11 Mart 2014

bugün benim bir kardeşim öldü
komaya girdiğinde 14 yaşındaydı
ben 14 yaşında aşık olduğumu sanmıştım
belki o da sanmıştır, belki birini sevmiştir
bugün benim bir kardeşim öldü
nereden kardeşin oluyor diyeceksin
ama ben masum çocuğun ölümüne yas tutmazsam
nasıl insan olurum?
haberini aldığımda
her şey çok küçük gözüktü gözüme
eminim o da çok küçüktü
gördüğüm fotoğraflarında işte sokakta koşan bir çocukmuş
ben 14 yaşında büyüdüğümü sanmıştım
belki o da sanmıştır
Berkin Elvan komadan uyanamadı
masum çocuğun ölümüne yas tutmazsam
nasıl insan olurum?


Ben bu sloganı hiç duymadım ama kulaklarımda çınlıyor: "İstanbul uyuma Berkin uyanamadı"

Cuma

el veda

it's past twelve and I look at my history
delete it I don't want to have done anything today

yours

Pazar

YABANİ

buna ayrı post gerekiyordu çünkü günlerdir aradığım kelimeyi buldum
YABANİ
yabani
yabani.

p.s. ben bu bloga artık yazmayayım yoğun düşünceler aktarmayalı hayli oluyor

şşşşşşşşşşş

ne demişler,
ne demişim,
uyutmakta üstüme yoktur

Cumartesi

Pazartesi

yanınızda kimi götüreceksiniz

Nil, "Her" hakkında yazı yazmış. Tutmuş "çırpınırsan boğulursun" demiş.

Bir haftaya daha başladık, bari farklıymış gibi davranalım. Daha ferah, daha rahat, şu tırnağıma krem de yazdılar tamam.

Pazar

şubat başladı

hayata küfredemiyorum çünkü:
hayat büyülü, tüm küfürleri gerçekleştiriyor

ayol böyle kalbimi yırtmış gibi hissediyorum bıkkınlıktan

malesef şubatları hiç hatırlamıyorum çoğunlukla

Salı

ocak da bitiyor

hasta olduğumdan mıdır nedir, bugün çok özlem içerisindeyim. çok çok özledim bugün.

Çarşamba

hoppalaa



ilgisiz not: büyüyünce mayim bialik olmak istiyorum

Salı

il beled lazem timshi

temmuz ağustos eylül
her mevsimde durma gül
hayat inan çok kısa
belki çıkmayız yaza
hayat inan çok kısa
belki çıkmayız yaza

boşvermişim, boşvermişim
boşvermişim dünyaya...


(yalan. yarınki ispanyolca sınavıma mı, perşembe günkü lab reportuma mı, cuma günkü iki essay-bir pset-bir matematik sınavıma mı yanayım bilemiyorum)
göğün mavisi kardan yansıyordu bugün ve çok güzel olduğu için kalbim kırıldı üzüldüm. bu hafta neden bu kadar zor?

Pazartesi

ne demiş

Her şeyi eksik İstanbul'un

(kalbim acıyor bugün)

Pazar

anne,
kaç yaşıma geldim, hala bu blogu yazıyorum. bir çiğ tanesi, bülbülün çilesi, annemin sesiyle güne uyansam ne yaptığımı ben de bilmiyorum, sorma. yine döndüm buraya, yine bavullara sığdım. yaz bahçeleri yeşil mor kırmızı şişede lal yok, ay da hilal değil. kendi başıma rakı içiyorum. rakım var ya ona şükür. yarim keskin bıçak nereden başlasam anlatmaya? geldim yarım, kaldım yarım nereye gittiğimi bilmiyorum da, nerede olduğumu da bilmiyorum bazen. bunun hepsi ne için anne, değer mi? kendimden kaçak hep köşe bucak anne. yapacak çok şey var ama sanki yapacağım hiçbir şey yokmuş gibi hissediyorum. buradaki döngüme bakıyorum. bakıyorum, bakıyorum... sevdiklerime bakıyorum. sevdirildiklerime bakıyorum. içmeyip köşede ayakta duran o kıza bakıyorum. bakıyorum anne, bakıyorum öylece.

bu yazıyı bitirmeye gücüm kalmadı

Çarşamba

tırnaklarımın rengini kaybetmesi gibi ben de isteğimi kaybediyorum

Salı

anne ben seasonal affective oldum ya :'( okulda sunny spotsa gidip duruyorum bişey olmuyor