Pazar

anne,
kaç yaşıma geldim, hala bu blogu yazıyorum. bir çiğ tanesi, bülbülün çilesi, annemin sesiyle güne uyansam ne yaptığımı ben de bilmiyorum, sorma. yine döndüm buraya, yine bavullara sığdım. yaz bahçeleri yeşil mor kırmızı şişede lal yok, ay da hilal değil. kendi başıma rakı içiyorum. rakım var ya ona şükür. yarim keskin bıçak nereden başlasam anlatmaya? geldim yarım, kaldım yarım nereye gittiğimi bilmiyorum da, nerede olduğumu da bilmiyorum bazen. bunun hepsi ne için anne, değer mi? kendimden kaçak hep köşe bucak anne. yapacak çok şey var ama sanki yapacağım hiçbir şey yokmuş gibi hissediyorum. buradaki döngüme bakıyorum. bakıyorum, bakıyorum... sevdiklerime bakıyorum. sevdirildiklerime bakıyorum. içmeyip köşede ayakta duran o kıza bakıyorum. bakıyorum anne, bakıyorum öylece.

bu yazıyı bitirmeye gücüm kalmadı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder