Perşembe

Independence

Kırk dakika uyumam gerekirken iki saat uyudum. Çok kötü bir rüya gördüm ve kafamda Your Woman-White Town çalıyordu.

Çarşamba

Ramona-4, olana kadar

Bu arada, evet, yaptım, bugün arkadaşım desktapımda benim çizdiğim hipster ağacı beğenmeyince desktapımı değiştirdim ve çiçek resmi yaptım. Çiçek resmi. ÇİÇEK resmi. Pişman mıyım? Göreceğiz...

Ben

Beceremiyor olabilirim ama çabam ve cesaretim için takdir edilmek istiyorum

Salı

Ramona-3, sanırım

Hani insan çocuklarını bile karşılaştırırmış ya,
arkadaşlarını,
ebeveynlerini,
kardeşlerini.
Benim ayıbım da -farkında olmadan- cenazeleri karşılaştırmak oldu. Mezarların güzelliği, avlunun kalabalığı gibi değil. Cenazelerimi.
Dedem öleli sadece yedi gün oldu. Onun artık madde olarak var olmadığının daha farkına varmadım ki. Yirmi ikinci günde anlayabilirim belki. Şimdi o sadece en son elini öptüğüm şekilde, odasında maç izliyor ve ben bahçenin karşısında olmak yerine suyun karşısındayım. Ben olmadan da devam ediyor, sonra ben geliyorum bir gün ve yarım saat soğuklardan trafikten bahsediyoruz.
Daha kötü bir şeyin farkına vardım ama. "Ablası o kadar seviyordu ki onu yanına aldı" diyorlar. Ama halamın hayatımda daha derin bir yer etmiş olduğunu hep biliyordum, neden şaşırıyorum, neden utanıyorum? Dedem ben küçükken sigara kokardı, o yüzden onun kucağına oturmayı sevmezdim. Sonra sigarayı bıraktı, beraber çiçek resmi yaptık. Ben turuncu arttı diye tuvalin en üstüne kuş ayağı kondurmuştum bir çift. Kuş uçuyor da sadece ayakları kareye girmiş gibi. Ortaokulu Galatasaray'da okumuş, Fransızcası varmış eskiden, öğrendim.
Sonra halam öldü. O gün dedem yürüyememeye başladı. Yüzü çekildi yavaşça.
Ben halen ona bakıp saçsız bir halammış gibi ağlıyordum.
***
Dedem ehliyet sınavını bir türlü geçemezmiş ama işe her gün arabayla gittiği için ona Kimble Necdet derlermiş. Ara yolları çok iyi bilirmiş.
Bugün bir dönüşü alamadığım için Güvercin'e kadar gidip oradan dönmek *u dönüşü* zorunda kaldığım zaman dedemi düşündüm. O da içine kapanıktı, ama ben onu hiç tanıyamadım ki. On sekiz yılda hiç tanıyamadım ki.
Bugün üzgün olmamın nedeni buydu. I felt my grandfather's absence only in relation to my great aunt's. Bunu Türkçede cümleleştiremedim, İngilizcede de başarılı olduğum söylenemez.
***
Bugün çok iyi -de- hissettim. Kafamda bunlar olurken dışarıda da güzel şeyler oluyordu çünkü. Bunları paylaşabildiğim arkadaşlarım. İlk kez arabada radyo dinleme deneyimim. Okul-sınav dertleri. Hayat tabi ki devam ediyor. Ben cenazelerimden birinden bu kadar çabuk vazgeçmemeliyim gibi hissetsem de eskiden bayramdan bayrama görüp, lösemi olduktan sonra düzenli görüşmeye başladığım -dedem- Gevur Remzi cenazemden de en az bu kadar hızla vazgeçmiştim. Ben on sekiz yaşındayım ve bu işlerin nasıl yürüdüğünü tam kavramış değilim. Şimdi sadece elimdekilere ve etrafımdakilere minnettar olarak kendimi çalışmaya ver-meye çalış-acağım.

Pazar

bu haftanın temasını "distraction" ilan ediyorum.

(" için: alt-ctrl-i)

bir de inci: distraction kendi ellerinle kazıyınca da distraction oluyor.

Cumartesi

Yarım kalmış düşüncelerim ne de
Hani kısık sesle kendine şarkı söyleyen o küçük kız var ya

Cuma

aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA

Perşembe

*babam eskiden noktürnleri çok kırılganlar diye sevmezmiş, baktı tam sana göreler dedi, üzülsem mi bilemedim*

Salı

Orkester

Eskiden ilişkiler mektupla yürürdü.
Ayranları da portakalların yanına koyuyorum.
Bu dünya hazırlık maçı gibi bir şey zaten.
Derya benden de büyük.
-Geleceği ziyaret etmek isterdim dersin.-
Bu eve Derya'nın doğumunda gelmiştik.
İpek çalışıyor n'apsın.
Şebnem de Mehmet de sabahları çok nemruttur.
Bak bütün burası Almanya'dan gelecekti, yukarı hiç çıkmadık.
Aman çerçeveyi kafadan yaptırma.
Bu çatlaklar betonun gerildiğini gösteriyor bak.
Sen on tane koy, gerisini tamamlarsın.
Ihlamur içsin bak, balla biberle.
Adana'dan Sevinç. İstanbul'da şimdi.
Gönüller bir olsun.
İkindi de iki buçuktaymış, dört buçukta hava zaten kararıyor soğuk da olur.
Dünürler yakın yatacak yani.
Börek vereyim?
Resimleri gönderdim ben. Anneme de gösterdim.
Hep sabah beşte karşılaşıyoruz sizle.
Ayakta kaldın.
Biz doktoruz bulaşır mı öp öp.
Ya birbirinizi feysbukta bulamadınız.
Kuzu gibi kuzu. Kuzu gibi.
Ağva'nın denizi çok vahşi.
Köyden köye.
Önemli tabi, akılda kalsın, koca bulmak kolay mı?
Bu asansörü iyi ki yaptırmışsınız.
Börek vereyim?
Ben de ilk kez ziyaret ederim belki.
Çiçek için yarım milyar mı, pes.
Üç ayda çöküyor toprak.
Bizim dolap ağır.
Ayakta kaldın.
Gönüller bir olsun.
İzmir'e gider gelirdik.
Evlenirken Mehmet'le bir konuşsaymışım keşke.
Olsun bana bulaşmaz.
Bugün Yeşim'in doğum günü.

Pazartesi

Hiç ölüm haberiyle uyandın mı?
***
Ölüm hayatı perspektife koyuyor. Halamın öldüğü gece kıkırdayarak uyanmıştım.

Hamam, from Persian hammām

Bugün, Bursa'dayım ve hastayım diye annemle hamama gittik. Aslında cildim hassas diye kese bana zararlı, ama hamama gidince kese yaptırmadan olmuyor. (Kadın programı sunucusu gibi hissettim :S ) Çocukluğumdan beri kese yapılırken bu kadar canımın acıdığını hatırlamıyorum. Sonra baktım, keseleri gerçekten çok sertmiş. Aslanağzına oturmayı hiçbir zaman yapamadım. Çok sıcak suyun üzerimde garip bir etkisi var. Ilık suyun rahatlatmasından da farklı bir etki. Yabancıların cleansing dediği his olsa gerek. Abla bana güzel bir sabunmasajı yaptı. Aslında güzel bir masaj değildi ama köpük üstümden akıp giderken başka bir şey düşünemiyorum. Bir o bir de göbektaşı. Çemberlitaş'taki göbektaşı çok daha sıcaktı, belime iyi gelmişti. Buradaki biraz küçük ve daha ılıktı, o yüzden üstünde yattıkça ısınıyormuş gibiydi, ama yine de kubbeye bakarak uzanmak küçük hissettiren bir şey.
Hala hastayım. Ama daha iyi hissediyorum. En azından hasta olduğum için üzülmeyi bırakmalıyım. İnsanlara yıllıkyazısı yazmalıyım ama hiç o kafada değilim - umarım tatil bitmeden o kafa gelir, yoksa çok mümkün değil. Bir de örliden beri tamamen bıraktım, tekrar başlamaya çok üşeniyorum. Neden bu okul? Siz bana Neden ben? konulu bir esey yazıyor musunuz ki alırken? Allahalla.

Perşembe

Talk about identity confusion


私に必要なのは、赤い髪です

Pazartesi

Bazinga

Bugün markette ben konuşmadan benimle bütün bir konuşma yaşayan bir insanla karşılaştım, ama sonra düşündüm tabi neden selam vermiyorum ki sanki, annemlerden sık görüyorum kendisini
Bir de yemeksepetinin canlı online yardımını denedim, bu hafta çok sık kullandım onu
Ve Victoria's Secret yeni yıl defilelerinde kesinlikle kadınlar şarkı söylememeli, sahneyi kapışmaya dönüyor, oysa erkekler kenardan izlemeyi biliyor, bence

Çarşamba

Ramona-2

Evet, yaptım.
Sağ aynam çarpıp kapandı,
park yeri arama en az -toplam- yirmi dakika ekledi
ama değdi.
Bir daha yapar mıyım?
Bakarız.

Pazartesi

interaktif post: minik sevgi dokunuşu

Bunu okurken shot yapman için numaralar koydum.

Bugün babam geldi, beraberinde ehliyetimi 1 ve -evet- arabaanahtarını 2 da getirdi. Bugün de ne çok işim var derken Ben de turlamaya çıkarız sanmıştım dedi, yemek getirdiği için ben de evet dedim. İstanbul trafiğinde ilk deneyimim, evden piyanoya giden yolda, iş çıkışı trafiğini milimle atlatmış 3 şekilde gerçekleşti. Asıl planı, piyano dersine arabayla gitmemmiş, böylece ne yürürken zaman kaybedersin ne de taksi parası verirsin dedi. Ben hala tam inanmıyorum olanlara. Araba- Ramona diyesim var çünkü mutlaka ve mutlaka bir adı olmalı, babamların lisedeki efsane araba Ramonaları ve ona nasıl on beş kişi sığdıkları konusunda öyküler, mitler... Aslında çok üzücü, arkadaşları Yusuf'un annesi yokmuş, babası da ölünce ona kalan tek şey Ramona olmuş- benden daha yaşlı, çocukluğum arka koltuğunda geçti, Bebo y Cigala 4 ve Cohen'i 5 o arabada öğrendim ben. Haliyle koltuk ayarı harika değil 6 - zamanına göre muhteşem teknolojiler olsa da.
2 SAAT ARA - kaç shot yaptığına bir bak
Bu şekilde geri geri çıktım 7, ve trafikten çok vahşi orman olan yola döndüm. Her şey iyi gidiyordu ama bir şekilde babam karşıdan gelenlerden çok korktuğum için sağa çok yakın gittiğimi 8 söyledi. Piyanonun oraya kadar gittik, hatta hala ders vardı içeride 9, sonra dönüş yoluna geçtik. Gayet güzel gidiyorduk ki -hayır benim ödüm patlıyordu 10- sağda yolun yarısına park etmiş olan adama arkadan 'sevgi dokunuşunda' bulundum 11. Adam halimi görünce güldü 12 ve sorun olmaz, şimdi çıkarken tam sol yapsın 13 dedi babama 14.
2 SAAT ARA - shot yapmayı abarttın, bu sadece bir blog yazısı
Park etmeye geldiğimizde midem bulanıyordu 15 o yüzden babama bıraktım 16. Üzüldüm, ama Oo çarpmadan olmaz şanslısın 'minik sevdin' arabayı 17 diyerek beni teselli etti babam ve Türkçe sınavın varmış ya ona çalış en iyisi 18 diye beni bilgisayar başına yolladı. Annem güzelçorba yapıp göndermiş o yüzden mutluyum 19. Benzin parasını karşılama konusunda herhangi bir çözüm sunmadığı için 20 heyecanlanmayalım.

PS. Benim yerime de eğlen. Şu an O KADAR  yorgun hissediyorum ki!

Perşembe

Kaçırdığımın Kanıtıdır

yo, azizim, iyice şaşırdın sen de
ne hissedeceğini bilemeyen bir insandın da
bu kadarı da olmaz yahu
insaf, el insaf
rahat mısın, değil misin
sen, sen iyi misin?

üç tuş çeşidi,
hatırlarsın tuş diye yazmıştın
al işte buraya da yazmışsın
biri sana bakıyor, yanında
birine sen bakıyorsun, karşında
biri de hep olduğu yerde
iki hafta diyor
iki haftaymış akılsız

yo, azizim, iyice şaşırdın sen de
ne diyeceğini bilemeyen bir insandın da
bu kadarı da olmaz yahu
insaf, el insaf
rahat mısın, değil misin
deli misin sen nesin?

üç tuş çeşidi,
hatırlarsın tuş diye yazmıştın
al işte buraya da yazmışsın
birine saçmalıyorsun
birine bakamıyorsun
biri de hep olduğu yerde
iki hafta diyor
iki haftaymış akılsız

yo, azizim
bu olacak gibi değil
ne yediğin nane ne dediğin
rahat olmadığını da biliyorum zaten
sırf kayıt olsun diye
bakınca al işte buraya da yazmıştım dersin