Cumartesi

bir de 559c

aşkımsın karanlıkta sahile inmek
turuncu-beyaz ışıklar aşkımsınız
ve aşkımsın kalbimin camdan atlaması

*

şimdi, bugün, evimden çıkıp bilet almaya gidemem. otobüs durağında saatlerce bekleyemem. belimi kırarcasına yolculuk edip dövülmüş ama minnettar inemem otobüsten. minibüs dolmuş arayışında kaybolamam. istesem gıcık olamam bakışlara. günün, gecenin, yolculuğun, şüphelerin ve delirmelerin sonunda deniz kıyısına varamam. kendimi bırakamam yere, içimden geldiği gibi ağlayamam. hadi ağlamak olmasın, oraya ulaştığım için gülümseyemem bile. ayın aynı yüzünü görebilirim belki ama aynı rengini yakalayamam küçülmeden önce. telefonumdan sesini dinlemeye çalışabilirim belki ama duyamam. uzansam, çok uzansam, yetmese kalkıp binlerce adım atsam bile dokunamam. ben. bugün. istesem onu bulamam. koklayamam. sinir uçlarımın birer birer kendini bırakışını duyamam. ay ışığında deniz kenarı mı? yok ama size gri bir gökyüzüyle göl kenarı verelim?

not: o kadar kötü hissetmiyorum bile. tramvay resmi gördüm, ne hikmetse çeşme'de olmak istedim sadece.
ayol nereden çaldığımı bilmiyorum

bir not daha: gri bir mayıs pazarıydı blogu açtığımda. oysa şimdi kasım ve cumartesi. niye mi hatırladım? gök şimdi çok benzer ama çok farklı bir gri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder