Cuma

bu da eklemelerden oluşan bir post olsun:

-üniversite email adresimi aldım! yoley!
-ne yazayım bilemedim. bunların hepsi sıkıntıdan hepsi boşluktan. hödölö bir yandan. meşgul olsam ben.
-şimdi mutfak camını açayım diye gittim, gördüm ki limon çekirdeğimin yaprakları çıkmış. ne güzel.
-çok kötü bir rüya görüp kafamda 'revolution' ile uyandım. hayırlısı.
-saç denedim, beğenmedim, yaptırmıycam. eeah bea.
-vura vura buradan vurdu: enjektasyon sırasında eğitimli elemanımız sırf onun yüzünden bulunamayabilirmiş, üzgünüm.
-bu akşam ne yesek.
-bu akşam ne izlesek.
-bişey daha vardı da unuttum. #direnhafıza
-meyabaaa benim adım deyyiş
-uuuuuuuuuu. işte bu yumruk biraz acıdı ama sağlık olsun.
-ne yapayım ben de oturup önce five year engagement'ı izleyip ağladım. niyeyse. sonra üstüne pretty woman izledim. uyudum. böyle.
-okula gitmeyeli haftalaaar oluyor. gidesim yok ama hayırlı bir iş için.
-oeh lan. hala lisedeyiz ama bu kadar da olmasın lütfen. herkes biraz daha kendine gelebilirse sinirlerim daha az gerilir.
-ne oldu yavrum? moralim bozuluyor amca. hepsi geçecek yavrum. ben de bir gün gülebileceğim amca.
-"Sessiz protestolar sadece siyasi söylemdeki sıkıntılı ikilikleri değil toplumsal ve siyasi hareketleri kavramsallaştırırken ister istemez oluşturduğumuz ikilikleri de bozmamıza yardım ettiği için değerlidir. ""Sessizlik aynı zamanda hem var olan demokratik ifade kanallarının kural ve işleyişini yetersiz ya da sorunlu bulmaktan doğan bir reddediş hem de gönüllü ve stratejik bir eylem biçimi olabilir. "Sessiz protestolar iktidarın siyasi dilinin çatışmacı ve kutuplaştırıcı tarzını ve dayattığı kategorileri reddettiği ve onları adeta etrafından dolaşarak aştığı için değerlidir." "Konuşma ve ses ortadan kalktığında demokratik ilişkilerin olmazsa olmazı ama çoğu zaman göz ardı edilen özellikleri olan, bakmak, görmek, dikkat etmek, ilgilenmek ve dinlemek– daha güçlü bir şekilde vurgulanmakta ve onların da demokratik ilişkilerin konuşmak kadar önemli özellikleri olduğu hatırlanmaktadır."-Gülru Göker
-bu evde anneanne babaanne ne zormuş yahu. kalabalık desen sıcak, bir de yarınki kostümümü giydirecekler utanmasalar. onu bunu bıraktım, 'arkadaş' konusu bu gece nasıl konuşulacak acaba...
-ne demiş? "nasıl inanırım sana/bu yürek ağır bana/sevgin öyle uzaklarda/nefes alsan da yanımda/bu aşk fazla sana"
-aaaahhh 5:30 in the morning... nice and cool for mama.
-oh hi, hello... this is MS GHOSTLEGS

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder