Çarşamba

Denize bakarak bir çarşamba akşamı için bile çok ıssız yerimde -boykot listesinde değilmiş baktım- shot bile yapamayacak kadar bıkkın ve bir o kadar da kötü giyinmiş şekilde oturuyorum. Ezan okunuyor. Arkamda iş yapılıyor, iş iyidir.
Ben çok yorgunum. Esiyor, soğuk. Annemin komplo teorilerinden sıkıldım. Ablamdan sıkıldım. En çok da bundan sıkıldım. Bugün ilk kez korktuğum eah beayı yedim. Beklemiyordum. Helal olsun gerçi. Sonra gözlerim şişken geyik yapamadım, karşımdaki öküz de geyiği öldürdü zaten anlamadığı için.
Her neyse benim bir tutkum yok. Arkamda iş yapılmıyormuş, ben yazın Amerika'ya gidiyorum ayrılığı yaşanıyormuş. Yaşasın lezbiyenler. Sadece şimdi ve burada benim için yanlış zaman ve yer.
Annemin komplo teorisine inanmak istemiyorum. Zaten inansam daha kötü, inanmasam da daha kötü.
My Angel'ın yanındaki tekneye -adını okuyamıyorum buradan- eşya yüklüyorlar. Yaz güzel bir mevsimdir.
Yavaş yazdıkça hava da kararıyor. Dışarıya takılmış alarm gibi ne seçeceğimi bilemedim bir an. Böyle müzikler beni hüzünlendiriyor, belki akşam olduğu içindir de. Akşam hüznü böyle durumlarda hiç yardımcı olmuyor.
Benim bu derdi kimseyle konuşmadan atlatmam lazım. Bazen kendime 'her şey güzel olacak' demem yetmiyor.
Dört arkadaşımdan centilmenlik beklerdim.
Aslında






bağırsam yumruk atamam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder