Perşembe

Turuncunun Fransızcası ne acaba

Her sabah kalktığımda sis tabakasının içinden parlayan turuncu ışıklara bakmak çok huzur verici bir şey.
Acaba sis nasıl huzur verebiliyor, tam ters etki yaratması gerekmiyor muydu?
Aynaya asılacak disko topu alıp direksiyon sınavına götürmek istiyorum. Sonra elimdeki şişeyi vitese takmaya çalışıp ''Hocam bu sıkıştı burada yau'' demek istiyorum. Ama bunları sınavda yapmaktansa valide hanımla peder beyi böyle şaşırtmayı düşünüyorum bir noktada.
Aynaya asılan disko topu... Hehe.
My blog, my blog, my pretty blog whose hair I comb.
Bloguma şarkı yazdım böylece.

Çarşamba

Halam, yine halam, yine halam...

Moralim -ve sesim- yerlerde sürünürken yine halamı hatırlatan bu yazıyla hem biraz doğruldum hem biraz daha buruldum.
Ben yine halamı özledim. :(
Today, I let it get to me.
Today, I let all the secret you're-not-good-enoughs and the obvious yes-it's-yous get to me.
Today, I don't keep my posture and smile every time I'm commented on. I don't nod and say, yes, I don't say, well, and I certainly don't say, you are right.
Today, I don't try to seem as if I'm not vulnerable at all, as if I'm the strongest person you've ever seen, as if I, don't, care.
Today, I'm fragile, I'm delicate, I'm brittle like I really am.
Today, I curl up like a ball under the covers, wrinkled as a raisin and sour as lemon.
Today, I cry because you keep telling me that my personality, the one I've been working on forever to fit what really matters, friends, is not okay. I cry because you tell me, yes, people may like you but you won't survive. I cry because you tell me you need to change, change, change, change, change, why aren't you changing?
Today, you tell me that with my personality, I shouldn't even try.
Today, I let it get to me.
Today, I try to cry it all out like I usually do, I try to scream the pain away, but there is, no, sound.
Today, I can't scream because I can only take deep and interrupted breaths.
Today, I try to cry the fragility out and, I, fail.
Today, I tremble with each breath.
Today, I think, please, let it stop.
Today, I can't open my eyes because they are swollen shut and I can't breathe because my nose and my throat are closed up.
Tomorrow, I seem as if I'm not vulnerable at all, as if I'm the strongest person you've ever seen, as if I, don't, care.
Today, I let it get to me.

Pazartesi

k-t-b : mektup

Belki de arkadaşlık, gerçekten arkadaşımın dediği gibi deliliği paylaşmaktır.
Deliliğimi paylaşabildiğim için çok şanslıyım. Teşekkür ederim.

Tencere ve tavalarda seramik teknolojisi kadar beyaz, Ajda Pekkan'ın Petrol reklamı kadar çoraplı, Nutella kadar kaşığa yapışkan, domates suyu kadar kızgın, yuvarlanıp top olmuş bebek kadar huzurlu, eli tutulmuş bir kelebek kadar mutlu...

Pazar

Sekiz kol-bacak aynı anda içe doğru kıvrılmaya başladı, kafam nerede, kafam kayboldu.

Yok hayır bununla bitmedi. Bindiğim bir trenin rüzgar alan ağzına oturmuşum. Bu kez gerilmiş naylon tabaka beni dışarıya itti, itti, itti, ama benim ayaklarım yoktu.

Binbir ateş böceği, ateş böceği olmasın uydu, binbir uydu bir tek bana düşmanmış. Mavi, yeşil ve beyaz olanlar gözümü oydu, kafatasım zonkluyor, beynim nerede.

Boğulan o ikisinin kemikleri dayanmış. Tamam kalçam ortada mı, yollar mı karışmış ne. Bir iki pamuk topağı sıkışmış beynime ama benim kafam nerede, kafam kayboldu.

Şimdi ciğerlerimden ikisi de deniz kokuyor, temiz kokuyor, tuz kokuyor, olsun. Asfaltta ezilmiş kadar pelte ellerim varmış, parmaklarım bir siyaha uzandı bir beyaza, dizlerim nerede.

Kendini tutamayan bacaklarım içe doğru kıvrılmaya başladı, dirseklerim yoktu, beynim zonkluyor, ben neredeyim.

Cumartesi

Yarın, bu zamanlarda.: İlkin Öldürdüler Beni

Yarın, bu zamanlarda.: İlkin Öldürdüler Beni: ilkin öldürdüler beni. susmak asaletimdendi. -hayır, değildi.-  ...

Hayyam iyi yazıyorsun allahiçin

Mantık dediğin domates taneciği

Domates suyu kaynarken önce kabarcıklar, minik domates taneciklerini çok ağır bularak bastırılmış gibi çıkarlar. Sonra, kızdıkça, daha güçlenerek tanecikler izin vermediğinde patlamaya başlarlar. Bir nokta gelir ki, bütün kabarcıklar anlaşmış gibi aynı anda çıkarlar. Nereye kaçacaklarını bilmeyen tanecikler, bir oraya bir buraya savrulurlar ama kabarcıklar tanecikleri dinlemezler. Böyle devam ederken su azalır, domates suyu iyice koyulaşır ve tanecikler böylece güçlerini geri kazanmış olurlar.
Bu noktada su eklemezsen dibi tutabilir.
Ben de kendi içimde birine kızarken aynen böyle hissediyorum.

Cuma

İkinci Cuma

Electrochill-kukuwave-beatlounge-metaldubstep konseri bulup eksiğimi kapamak istiyorum.

Pazartesi

Saç ve boğaz üstüne minicik bir beyinkusması

Fark ettim ki,/Yıllardır bulduğum o küçük saçlar/Evet, yıllardır/Sana değil de bana aitmiş./Evet, alnımın biraz yukarısından düşenler/O saçlarmış/Sana alerjim olmalı/Sana oldukça alerjim olmalı/Baksana, yanında saçlarım dökülüyor/Ama onlar döküldükçe ben de senden dökülüyorum zaten/Ya, yıllardır toplayıp attığım o saçlar/Sana değil de bana aitmiş.

Pazar

dip:
http://yarinbuzamanlarda.blogspot.com/2012/08/annem-olmedi-onu-topraga-ektiler.html

son bir link

NECO
NÜKHET DURU

Bağlantılar

Reklam izlerken karşılaştığım bu şarkı ve sonrasında benim için daha fazla şey ifade eden bu şarkı ile evde bir pazar günü geçiriyorum.
Bu fotoğraf hakkında bir essay yazıyorum, yazarken bu günleribu kitabı ve sonrasında bu sözleri hatırlıyorum. Bu şiiri okumaya çalışıp anlamıyorum.
En önemlisi, bütün bunlar olurken arkada sadece bu var.
PS. Bu şarkıyla da aynı markanın reklamını izlerken tanışmıştım. Bir televizyon bir de araba reklamlarının müzikleri etkiliyor beni sanırım.
PPS. Fark ettim ki, insanlar kış giysilerini giymek istiyor. Bahar, neden bu kadar zorsun? Bahar, en sevmediğim adsın. Bahar, öykümde kötü kalpli kadındın. Bahar, beni hep ağlatıyorsun.
Post PPS. Dördüncü sınıf hocam bana hattat gibi yazdığımı söylerdi. Hattat sözcüğünü oradan biliyorum. Heh-yazı gitti, sözcük kaldı. Güzel yazmayı ben de isterdim.

Cumartesi

Sen bir su öküzü bile değilsin.

Yavaş yavaş battığım belli oluyor mu?
Hadi, son bir gün.


Bir de, unutmadan, bazen havai fişek sesleri beni ÇOK üzüyor.

Perşembe

Öyle değil mi ama, şu hayatta bi ikoncan olamadım.

Son bir gün

Bugün, bulimia'yı tanıyalım.


Benim kafamın patladığı kadar başkalarının kafası patlasaydı. Bu bir keşkeden çok, soru olsa gerek, belki. Kaynayan şeyler.

Çarşamba

venzdey sep tvelv

Fantastik hissediyorum! Bence bu hiç sağlıklı değil.
Piyano örtmenim evlenmiş, eh belli olmuyor değil. Şirin şirin konuştu böyle, sonra bi ablamı evlendirdi kendi kendine, evli değil deyince darısı senin başına deyip göz kırptı. Sonra konuştuk işte, bana üzüldü falan. Ama sonunda dokuzuncu opusun ikinci numarasına başladık, mutlu oldum, bi de önceden çalıştığım için bol bol aferin aldım aferin bana. Güzel şeyler. Tabi sistematik çalışmayı hiç sevmiyormuşum anladım ama onsuz olmuyor. Çıkarken de diğer örtmenler ay iğrenç gözüküyosun sana noldu dediler. Olsun dedim, yorgun olabilirim dedim, stresliyim dedim, canım kendini hiç üzme dediler. Üzülmeden olmuyo gençler dedim herkes evet hayat tabi falan deyip yolladı beni. Sonuçta iyi hissediyorum işte. Bir de kendimi Phineas and Ferb müzik videolarıyla spamledim o da güldürdü çok.
Bir de minikohen dönüşü yaşadım, çok iyi bildiğin şarkılar iyi hissettirir ya. Öyle şeyler. KAFA gibi.

Bu belki yeterince fantastik değil ama fazla uyuyorum. Öhöm*cyclothymia*öh cast seying. E? E'si, acınası biraz.

Bir de, kek yapçam dedim şekerim olmadığı için yapamadım. Kahrolsun üşengeçlik.

Salı

Bu istediğim insan değil. Bana sipariş ettiğimi getirin.
diye kişilik ayarları


Dinfast. DINFAST *eyeroll*
Blush içelim.


O değil de İngiliz olsaydım kafama oh bugger off diye bağırırdım.

Pazartesi

Güneş vuran pencere kiri

Dün sanırım dört kişilik yemek yediğim için bu sabah bir türlü acıkamadım. Ama kahvaltı etmeliyim. Bak, okul başlayınca hayatım nasıl da sıkıcılaştı.
Bu arada Cuma günkü konserde de hiçbir şey göremeyeceğimin haberini aldım ne ala.

Behind with the Rent

Just a little duck and dive
With a bit of wheel and deal
She'll remind me I'm alive
She'll remind me I still feel

Pazar

10 Eylül

Okul dediğin, adem elmamızda bir kelepçe.

Cuma

Dün gece

sana bir şiir yazdım ama/sonra annemin morali bozuk diye/yan evdeki horlayan adamı dinlemeye karar verdik beraber/adam o kadar yüksek sesle horladı ki.

Edit: Bugün de macaroon muffin yaptım. Ben macaroon sevmem ama, bu yaptıklarımın hiç tadı yoktu. Macaroon tadı olsa daha çok sevinirdim sanırım. Şimdiye kadar en başarılı işim gingerbread muffin oldu sanırım.

Perşembe

Hedeyk

Bazen sadece yaptıkların değil, yapacakların da baş ağrısıdır ya.
Başı ağrıyarak uyumak başı ağrıyarak uyanmak istemiyorum:
''...
şiddetli baş ağrılarıyla çalkalanan
çok kurak iklimlerde, büyük sinir krizlerinde
ağır işkence görmüş şehirlerde
saadetin zarif, adaletin ince.
bir miktar alkol ve ürperti alıyorsun
kelimelerin karardığı peşin hükümlerde.
şahsi sevişiyorsun şiddetin bütün bitki örtüsüyle.
gözlerin ucuz, tutkun ucuz, direncin ucuz
tehlikeli bir yalan gibi duruyorsun
ruh yoksulluğunun harikulade iskeleti üzerinde.
tutulamayacak yeminsin, yemin ederim,
her insana gerçek aşkı öğretecek bir külfetin var ve
alelacele asılmış bir çocuk militan
gibi şaşkın ama onurlu bakıyorsun
yükseldiğin gökyüzüne.
...
evet, hüzün hastası bir hayvansın
acınası tesadüflerle ayrılıyorsun
kainata gösterdiğin sahte hüviyetinden.
o nasıl bir hale
bana cimri, başkalarına bonkör bedeninde;
bir acı votka tadı yakalıyorum dilenen bakışlarında
'suçsuzum' diyorsun, 'tarzım bu' diyorsun
aç bir kurt gibi iniyor yüzüne hüzün
kirpiklerin alnına değiyor
ben de değiyorum alnına cevapsız sorularımla
uykum geldi diyorum
seni sevmekten uykum geldi
...
acınası tesadüflerle ayrılıyorsun molekülden
ateşler içinde bırakıyorsun sana biriktirdiğim suyu
oysa hiç şansım kalmadı
yeniden doğmak için, bana ait olduğu belirtilen külden.
...''
Sabah sabah küçük İskender'den Ben seni seviyorum, bunda bir kasıt yok böyle.

Çarşamba

Muffin times

Bu güzel bir gazete adı olurdu.
Dün tarçın-zencefil-karanfilli muffin yaptım (sağ üst köşe). Fena olmadı.
Bugün limonlu muffin denedim. Ama limon özü olmadığından limon suyu kullandım. Yeteri kadar limon aroması vermedi haliyle. Meğer limon kabuğu rendelemem gerekiyormuş.
Kızdığım şey, dün yields: 12 tam tutmuşken bugün 24 tane kadar çıkması. Tek muffin kalıbım olduğundan, yarısını da kalp şekilli kek kalıbıma koyarak kek gibi pişirdim. Haliyle biraz dağıldı.
İşte böyle.

Pazartesi

Prestige

Illusionist'ten beri bu kadar etkilendiğim bir ilüzyonist filmi yoktu. Artık var.
Christian Bale, Hugh Jackman, Michael Caine, Scarlett Johansson ve Rebecca Hall.

İnsanı düşündürüyor. Biri kaç kere kendi ölümünü yaşayabilir?

Liste.6


Sevgili Düş Perisi,
  1. (KOCAMAN BİR OF)
  2. dışarı çıkmak
  3. eğlenmek
  4. sorumluluklarımı sık sık kafamdan çıkarmak 
istiyorum.

Sanırım şimdilik bu kadar random fact yeter. ;)

Pazar

beyin kusması

edit: vazgeçtim boşlukların yerini değiştirdim.
mustafa da unutulmaktan korkuyordu düşününce,/vakko'dan bir mendili/kıvrık kaşları ve/elinde rakısıyla/mustafa da unutulmaktan korkuyordu düşününce,/kimin yanındaysa/kuzeni de/karısı da/mustafa da unutulmaktan korkuyordu düşününce,/o yüzden hastalığında/dizini yere her vurduğunda/bir göçük de ben bırakayım bu salonda/mustafa da unutulmaktan korkuyordu düşününce,/bir ömür/her nefesinde/ne yaptıysa/mustafa da unutulmaktan korkuyordu düşününce.

alıntılar

i hope you're keeping some kind of record.: yollar, bağlar.: + hak yolunu buldum. - bok yolundan iyidir. teşekkürler depresyon.
***
hem schizoid, hem avoidant olmakla suçlandım. bence olayım cyclomythia. ya da sezonu şaşırmış bir seasonal affective disorder: sad.
***
sarılarak uyumayı özledim. uzun zamandır İstanbul'da olmadığım için sarılarak uyuduğum şey de yanımda değildi. belki sadece onu özlemişimdir.

Annemlere

depresyon zamanlarımı anlatıyordum bugün üstelik. Büyük konuşmayacaksın.
***
jbff97: Cemre diye bir arkadaşım var. Onunla zaman geçirmeyi çok seviyorum. Sanırım ona en iyi arkadaşım olma teklifi yapmak istiyorum ama çekiniyorum. Ya başka bir en iyi arkadaşı varsa?? Sence ne yapmalıyım? Onsuz yaşayamam ama onun mutluluğunu önemsiyorum bu yüzden kafasını karıştırmak istemem...
pipedreams: Sevgili justinbieberfeverforever97,
Kalbimiz ne istediğimizi daima beynimizden daha iyi bilir öyleyse bu arkadaşın gerçekten hayatının sonuna kadar en yakın arkadaşın olacak kişi ise, önerim şu: arkadaşına bir kavanoz nutella alarak onu hem şımartıp hem de nutellanın temsil ettiği sonsuz mutluluğun mesajını verebilirsin. Bu hediyeye vereceği tepki sana ilişkide nerede olduğunuzu gösterecektir. Zira mutluluktan havalara uçacak olursa, teklif için hazır demektir. Bol şans!
***
pipedreams'in önerisini dinleyecek olursam çok üzülmekten korkuyorum.

Bu arada, izninle İkoncanlık görevlerimden kaytarıyorum bu iki gün. Geri dönüşüm averaj olacak.

Life is but a readjustment stage

Kendimi inandırmayla yaşadığım bir süre çok iyi gidiyordu. Evet birkaç kez yine berbat ettim diye hissettim, sonra kendimi farklı bir gerçeğe inandırarak devam ettim. Çalışıyordu.
Şimdi, berbat etme'nin anlatamayacağı kadar I screwed up. Nasıl oldu anlamadım bile.
Etrafımdakilerin I can't deal with this right now tavırlarından o kadar sıkıldım ki, bir kaçış yolu bulmam gerekiyordu. Şimdi bakıyorum da, I can't deal with this right now. Oysa bunun çok iyi çalışması gerekiyordu.
Düşünsene, karşındakinin umrunda olamayacak kadar dolu olduğu bir anda sen zaten ondan bunu beklemiyorsun. Hadi ama, this is golden. Nasıl olur da işe yaramaz? How did I screw this up?
Bir şeye inanman için birkaç kere kendine tekrarlaman ve uyduruk birkaç neden bulman yeterli. Gerçekten, bu çok kolay. Snap, like that. Aşağı yukarı bir haftada olup bitti işte.
It's not like it's irreversable. Is it reversable? Yani, şimdi?

Üstelik, şimdi karşı karşıya kaldığım şey: I can't deal with this right now.
Gerçekten, çok üzgünüm. Şu an.

The magic button

The magic button

Bu sabah

kafam balkabağından yapılma. O yüzden dikkat et, eğer alnıma doğru bıçak sallarsan yarılabilir.

Cumartesi

Arkadaşlarım

İstanbul'da Bütün Kızlar Toplandık yaparken benim burada futuramaoverdose yaşamam haksızlık  :(

Pedikürü gizlemek

AND THIS IS LIVE FROM MY SOCKS
hahaha. kendimi güldürdüm.