Perşembe

Strap

Islak sigara kokusuyla kesik çiçek kokusunun karıştığı yerde, yo hayır sigara kokusu ıslak değildi olabildiğince kuru ve hapsediciydi, sadece kesik çiçek kokusunun nemli hayat doluluğunun, ya da tükenmeye yüz tutmuş hayat doluluğunun demeliyim, bana çağrıştırdığı ıslaklıkla bağdaştırdığım bir sigara kokusu olduğu için ıslak dedim, anladım. Adam bagajda oturmuş sigara içerken kadın çiçek kesiyordu: bir tarafında atılmış ve kırılmış teneke standların üstünde, büyük konserve kutuları içindeki mor ve turuncu çiçekler ve diğer tarafında kestiği gövdelerden ve yapraklardan oluşmuş yemyeşil bir mezar. Güzel kızım, tatlı kızım, hanım kızım. Artık özür dilemekten yorulmuş bir Kolay gelsinle geçerken anladım. Daha doğrusu anladığımı sandım. Bir dikkatli karşıya geçiş ve indiğim birkaç merdivenin sonunda, elim süte uzanırken anlamadığımı ama anlamayı delicesine istediğimi anladım. Bir ağacın farklı yönlere büyüyen dallarından çok, bir çiçeğin renkli yaprakları ve ondan ayrılarak kenara atılmış ve kendi gibi birçok başka cesedin altında kalmış gövdeleriydik. Bazen sözlere gerek duymadan anlaşabildiğim insanlarla olan ilişkimin kilit özelliği buymuş demek ki: bazen sözlere gerek duymadan anlaşabildiğim, ama çoğunlukla sözlere çok ihtiyaç duyduğum ve dolayısıyla sözlerle kendimi anlatamadığım zaman ilişkimin kesildiği insanlar. Bir ağacın farklı yönlere büyüyen dalları değildik belli ki, ve bunun bir sorun olmaması zaman alacak. Belki de aldı bile, çünkü bunları yazarken oldukça kabullenmiş hissediyorum. Evimin güzel sessizliğinde hissettiğim rahatlıktan olabilir bu. Evimin sessiz olmasını çok seviyorum, kendi düşüncelerimi rahatça duyabildiğim ve kimsenin benim derinden hissederek, belki inanarak, düşündüklerime kaşlarını kaldırarak 'Peki', ya da daha kötüsü 'A a, tamam' diye cevap vermediği evim. Ev. Çok istememe rağmen, cevap sözcüğünü tamamen silerek yerine yanıt sözcüğünü kullanmayı başaramadım. Oysa cevap, leyla ya da aşk gibi, yerini Türkçeleştirilmiş sözcüklerin alamayacağı sözcüklerden değil. En azından olmamalı. Bu sayfayı çevirmek isteyip istemediğimi soruyor bana ve ben de ona bakıp içindekileri çevirme, sadece daha anlaşılır kıl diyorum. Diyorum, ve boşluğun yarattığı baş ağrısı geri dönüyor. Sigara kokusu beni evime kadar takip etti sanıyorum, oysa bu sigara kokusu kapımın hemen dışında, hangi nedenle olduğunu çıkaramadığım, içilmiş sigaranın kapı altından ve ince duvardan ve pencere aralığından geçmiş kokusu. Geçmiş kokusu. Asansörüm durmadan önce sallanmaya başlıyor, umarım ben içindeyken düşmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder