Düşündüğümden çok daha acı.
*
Evet düşündüğümden çok daha acı dolu bir gece geçirdim, ama biraz sürreel olduğu için tam olarak da ne düşüneyim bilemiyorum. Babamı o Bursa'ya dönmeden önce göremedim ama sesi güzel geliyordu, sonra maçı kaybettiler ama neyse. Ben de yoğurt-nane-incirli bir şey yedim, adı Çatlak. Sonraaaa
@ARKAODA W/ 3 OTHERS (highlight? most definitely in the top three)
Haşhaşlı kek yedik çay içtik, üstüne bir de dondurma yedik -hayatımda yediğim kötü kavunlu dondurmalardandı- çay içtik,
bir de Gevende izledik. Gelecekteki ben, konser nasıldı diye soracak.sın. Sanırım karışık duygularım var konser hakkında. İnsanların her an sürekli kendini kaybediyor olması güzeldi. Belim, boynum, beyinciğim ve kulak zarlarım için kötüydü. Bir de çok güzel havalarda giderken tam ortada bir melankoliğe bağladılar ki (herhalde hazırmışım) biraz acıydı, sonrasında uzun süre toparlanamadım, neyse ki beklediğim iki parça ondan önce gelmişti. Son iki parçadaysa artık beyinciğim daha fazla alamayağına karar verdi ve sürreel deneyimin doruğuna ulaştım -bu gece içinde karşılaştırıldığında-. O noktada sadece insanların yüz ifadelerini izliyordum ki o da biraz fantastikti.
Gece iki buçukta köprüde kaza olmuştu. Eve döndüğümde HER YER sis kaplıydı, harika bir görüntüydü ama korkmadım değil ne yalan söyleyeyim. Bir de beni vapura beş lira indirimli bırakan adamın aksine, iki liram çıkmadığı için kem kümleyen amcaya alındım ne diyeyim. Racon, geç saatte tek başına taksiye binen kızı -olursa- bedavaya bile bırakmaktır. Aaa.
Kulak çınlamasından uyuyamadım ama sabah sabah çayımı demledim mutluyum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder