Haydi Derya, dayan
dediğini duyabiliyorum.
Blush kapağının çevir-aç olmasının yararlarından biri bu olsa gerek.
Hatırlamam gereken şeylerden biri, ilgiye muhtaç insanların birbirine tutunduğudur. Çocuklar ilk önce kendine benzeyene yaklaşırlar. Düşüncesizler düşüncesizleri bulur, çoluk çocuk da çoluk çocukla takılır. Bu budur. Bununla baş etmek için Blush'a ihtiyacım yok elbet.
Eğer bu evi Eylül'de kiraya verirlerse, üniversiteden geldiğim zamanlarda kalacak yerim olmayacak mı? Umarım ablamın kendi evi olur. Kendi evi olmazsa ben nereye sığarım? Teyzem taaaaaaaaa nerede. Fırsatlar şehri İstanbul'da kendi mağaran olmadıkça rahat var mı ki? Bursa çok yakın, ama bir o kadar da uzak. Vapur parası malum. Aslında huzurlu, yalanım yok. Ama ya annemin deniz gören ev hayali? İki yıl dayanamaz mıyız anne? İKİ YIL DAYANAMAZ MIYIZ?
Bugün tırnağımı kırdım. İçimde gürüldeyen kızgınlığın dışarı fışkırması gibi bir acıydı. Etrafıma saldırmadım. Yer yer takdiri hak ediyorum.
Babam. Dünyada en çok sevdiğim insan. Babikom benim. Bizlerden sonra sen de depresirsen biz neyleyelim? Verin evi kiraya. Beni Türkiye'ye bile uçurmayın yeter ki senin kafan rahat olsun diyesim var. Ben hayatta en çok babamı sevdim. Babam, canım, babikom. Senin için sonsuz son-gün-sabahı kaçırırım. Ne de olsa, babam sağolsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder