''The first thing I met was a fly with a buzz [...]I've been through the desert on a horse with no name [...]In the desert you can't remember your name; 'cause there ain't no one to give you no pain [...]After nine days, I let the horse run free; 'cause the desert had turned to sea [...]''''Sanat şubeleri içinde edebiyat, [...] zihin unsurları en zengin olanıdır. Bunun içindir ki bir milletin, diğer milletler edebiyatını kendi dilinde, daha doğrusu kendi idrakinde tekrar etmesi; zeka ve anlama kudretini o eserler nispetinde artırması, canlandırması ve yeniden yaratmasıdır. İşte tercüme faaliyetini, biz, bu bakımdan ehemmiyetli ve medeniyet davamız için müessir bellemekteyiz.'' 23 Haziran 1941, Hasan Ali Yücel
müessir: etken, etkili demekmiş.
Melodi ve Müziksel Taklit ile İlişki İçinde Dillerin Kökeni Üstüne Deneme:
''Rousseau, kendi yazdıklarından anladığımıza göre bu metni birçok kez elden geçirmiş, yayınlamayı düşünmüş, ama hep vazgeçmiş. [...] İlkel insanın dili bugünkü gibi ayrışmadığından, bir nesneden söz ederken her sözcüğe bütün bir önermenin anlamını verir. [...] Elma derken elmayı yiyeceğim ya da elma güzel demektedir aynı zamanda. [...] tarihsel verilerden yola çıkarak zamanda geriye gitmek, bir ilk kökeni bulmak değildir Rousseau'nun yaptığı. Onun yerine, incelenecek nesneyi akıl yoluyla bütün ilineklerinden soymak ve onun doğasını ortaya çıkarmaktır.'' (Ömer Albayrak)
Bölüm I: ''Resim sanatını bulanın aşk olduğu söylenir. [...] Bir Frank birçok söz söylemek için çırpınıp dururken, bedenini hırpalarken bir Türk bir an nargilesini ağzından çıkarır, yarım ağızla iki sözcük söyler, ve onu bir vecize ile ezer geçer. [...] Konuşmadan önce sunulan nesne hayal gücünü sarsar, merakı uyandırır, zihni kararsızlık içinde ve söylenecek şeyin beklentisinde tutar. [...] Ama en güçlü dil, işaretin konuşmadan önce her şeyi söylediği dildir.'' (Rousseau)
Sözcükleri bu kadar seven biri olarak, aynı fikirde olup olmadığımı bilmiyorum.
''Don't bother me with trifles,'' he ordered him. ''Consult Divine Providence.'' (Marquez, One Hundred Years of Solitude)
[...]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder