Çizgi film kanallarındaki prenses reklamlarını görünce aklıma geldi. Prenses gibi hissettiren bazı şeyler var. Mesela toz pembe elbise ve beyaz rugan ayakkabılar. Babanın kucağında dans etmek. Kucakta uyuyakalmak ve taşınmak. Gibi.
Televizyondaki prenses reklamlarına bakıyorum da, her şey parlıyor ve bütün küçük kızların saçları bellerine kadar uzun. Ve yapılı. Öncelikle saçları yapılırken kim bilir ne kadar zarar görüyordur. Daha önemlisi, parlak elbisesi olmayan ya da saçları kısa olan kızların prenses olamayacağı gösteriliyor. Oysa ki Pamuk Prenses'in saçı kısaydı. Ve Belle ne saçını yapmak için çok uğraşıyordu ne de (içinde prensle dans ettiği sarı elbise dışında) parıltılı prenses elbiseleriyle dolaşıyordu. Burada Disney'in yarattığı prenseslerin ya da verdiği mesajların doğru olduğunu söylemiyorum, çünkü değiller.
Ben sadece prenses gibi hissetmenin bir gereksinim olduğunu, ya da öyle sandığımı söylüyorum. Çünkü prenses mitinin yansıtılması görkemli yaşam, bitmeyen kaynaklar, sürekli hizmet görmek ve işsizlikten çok prenses olana kadarki süreyi gösteriyor. Jasmine, Aurora ve Ariel zaten prensesti, ama Pamuk Prenses yedi cücenin arkasını topluyordu, Cinderella yerleri temizliyordu ve Belle aklını kullanmaya çabalıyordu. Son üç prensesin gerçek aşkı bulması asıl büyüleyici olan. Nasıl oluyorsa (Beauty and the Beast'teki komplikasyonlar dışında) prensler şımarık ve kapitalistten çok iyi kalpli, centilmen, akla ve iç güzelliğe önem veren insanlar oluyor. Zaten bu noktada prensesler, her şeye sahip olmuş oluyorlar. Bu nedenle prenses gibi hissetmek önemli.
Hayır hayır, çelişmiyorum. Toz pembe elbise ve beyaz rugan ayakkabılar dışında saydıklarım, etrafındaki erkeklerin (öncelikle babanın, ama sonra başka erkeklerin de olabilir) sana yaklaşımı açısından prenses gibi hissettirmeye yönelik. Toz pembe elbise sadece pastanın içindeki frambuazın çiğnediğin zaman çıkardığı ses. Sadece arada lazım diyorum. Olmayınca ölmüyorsun ama olunca bir kere fazladan gülümsüyorsun gibi.
Buraya koyacak güzel resim bulamadım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder