Cuma

Antibiyotik Güncesi.3

Evde yaşayan bir böceğe dönüştüğüm için (Kafka göndermesi yapmıyorum) bugün ilk kez dışarı çıktığımda neyle karşılaştığımı anlamadım. Öncelikle dışarı giysisi giymem gerekiyordu. Sonra insanlar gayet normal gözüküyordu. Ben, birkaç yıl geçtiğini ve her şeyin değişik olacağını hayal etmiştim oysa ki. Eczanede bir kadın bana yaklaşıp yüzümü incelemeye ve güneş kremi markamı sormaya başladı. Sonra kaç yaşında olduğumu sordu, çok gençmişsin deyip arkasını döndü gitti. Voltaren almaya çalışırken hap olarak verdiler, ilk defa gördüm. Antibiyotiğimin devamını almaya gitmeme rağmen reçeteme ellemediler bile. Yani istesem sonsuza kadar aynı antibiyotiği almaya devam edebilirmişim. Sonra markette bulaşık deterjanı eskiden daha da büyük bir kutuda satılıyordu. Yanında bir şeyi bedava veriyorlarmış.
Ben de yarına hazırlık yapıyorum. Dışarı çıkacağım, oley. Mutluyum. Arkadaşlarımı özledim. Yihu.
Şimdi ise, sıcağa rağmen yiyeceğim son zorunlu çorbam. Akşam delicesine çorba içmeyeceğim. Eheh.
Hava da güzel, dışarı çıkılası tam. Yarın 28 derece gösteriyor.

Edit: Dünyanın en garip şeyi oldu sanırım. İlk defa bir Gucci ayakkabı denedim. Evet, topuklu. Ve hayır, patlıcan moru. Ve sevdim. Ben de inanamıyorum. Meğer markalar rahat ayakkabı üretiyorlarmış. Ben de moda olsun diye rahatlığa hiç önem vermiyorlar sanıyordum. Vay be. Öğrenmenin yaşı yokmuş gerçekten...

Edit-gece: Köprü şimdi kırmızı. Ay da koyu sarı, kocaman ve tam değil. Tamamen anlamsız olacağını düşündüğün filmlerin tatlı olduğunu görmek güzel.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder